Le Pub Saint-Germain

1968 yili sadece politik degisime degil ayni zamanda dunyadaki restaurant algisinin degisimine de taniklik etmistir.

Bunun bir sonucu olarak Paris'te ingiliz publari cogalmaya basladi ve Parisliler tarafindan kisa zamanda sevildi.

Haziran 1968 de kapilarini acan Le pub saint-germain, orjinal dekorasyonu ve 400 cesit bira secenegi ilgi cekmeyi basarir.

 

 

 

Bugun ise pub saint germain, klasik ve egzotik karisimi dekoruyla hem fransiz hem de dunya mutfagiyla ve ozellikle kokteyleriyle ününü korumaya devam ediyor.
18-20  saatleri arasi happy hour oldugu gibi pazar gunleri de enfes brunclari mevcut .

Birbirinden lezzetli ve farkli secenekleri olan bu mekan, kokteylerine Hemingway ,Simon de Beauvoir gibi bircok ünlü yazarin ismini vermekte.

Saint Germain'nin entellektuel havasini soluyup Simon de Beauvoir koyteyli icmek gercekten harika;) 

Pub' un bir tarafi yari acik pasaj olan Cour du  Commerce-Saint-André ye bakmaktadir.1776'da  acilan bu yari acik pasaj 1987 yilinda tarihi bina statusu kazanmistir.

Hem bu yari acik pasajin hem de bu hos mekanin tadini cikarmak icin en yakin metro duragi M4 ya da  M10 Odéon 

 

 

 

17 rue de l'ancienne Comédie PARIS

Pasajlarda Pasta keyfi ♥♥♥ LE VALENTIN

Paris’in en ilgi ceken pasajlarından biri olan Jouffroy pasajının tarihi 1845 lere dayanıyor.O dönemin teknolojik evrim diye nitelendirebilecek bircok özelligine sahip olan bu pasajda cam ve metal ogeler birarada kullanılmıs ve ahsap dekorlarla butunlestirilmiş.Ayrıca yerden ısıtmalı ilk pasajlardan .Sadece soguk ve yagmurlu Paris kışında degil aynı zamanda yaz sıcagindan bunalan Paris gezginleri icin de hoş bir alternatif.

 

Pasajda bircok dukkan yer almakla beraber bunlara bir de tarihi" Chopin oteli" ve "balmumu müzesi"( musée Grévin ) eslik etmekte.Bu pasajda yer alan “le Valentin” cay ve pasta salonuna ise ugramadan geçmek imkansız.Birbirinden lezzetli pastaların yer aldıgı bu salon,aynı zamanda  “dammann frère” marka fransız cay secenekleri ile de ilgi cekmekte.Pastalar gunluk gelmekle beraber secim yapmak icin elinizi cabuk tutmadıgınız da hızlıca tukenebiliyor.

Cikolata,reçel gibi urunlerin de bulunduğu bu pastane ,ortamıyla size nostalji yaşatacak.Portakallı tart yaz ayları için ideal :)

Cay seçenekleri oldukça geniş.Üstelik hoş Çin çaydanlıklarında ikram edilmekte.

 

9.Paris'te yer alan "Le Valentin" haftanin yedi gunu acik.Cay saatlerinin bas taci olan bu pastaneden gulumseyerek ayrilacaginiz kesin.

 Le Valentin

30, passage Jouffroy - 75009

Les Philosophes

Iste karsimizda tipik bir fransiz kafe/restoranti.Marais'nin keyifli sokaklarinda dolasip sonrasinda dinlenip yemek yiyebileceginiz ideal bir mekan.1996 dan beri bulusmalarin keyifli adresi olan "Les Philosophes",sicak ortami ve guzel yemekleriyle begeni topluyor.Farzedin ki ;iki uc filozof toplanmissiniz aska, hayata, siyasete dair hos sohbetlere imza atiyorsunuz:)
 

 

Menude bircok secenek olmakla beraber gunun yemegi hergun degisiyor.Sefin secenegini takip etmekte fayda goruyoruz ancak menude yer alan kendi yapimlari foie gras(kaz cigeri) kacirilmamali.

 

Disarida oturup " Vieille du Temple" sokagindan geleni geceni izleyip,hos insanlarla karsilacaginiz bu yerin suphesiz en onemli ozelligi Paris'te alisik olmadigimiz guleryuzlu ve hizli servisi;)Yemek yemek istemeyenler icinse guzel tatlilari ve kahveleri mevcut.

 

"Les Philosophes" (28 rue Vieille du Temple) icin en yakin metro istasyonu M1 Saint-Paul. Kucuk samimi sokak kafeleri seven Paris gezginleri icin guzel bir secim.

 

Retro Barbie

1959 da piyasaya cikan Barbie ,hala oyuncak bebek dunyasinin efsanelerinden biri.Hal boyle olunca kucuk buyuk demeden Paris’teki  barbie tutkunlari 60 li yillarin kiyafetlerinden etkilenerek hazirlanan retro şık barbie sergisine kosuyor. Adini, yaraticisinin kizinin adi Barbara’dan alan Barbie ,yaratildigi doneme ait sac,aksesuar ve kiyafetlerle daha da ilgi cekici.

 

13 Eylule kadar gorebileceginiz bu barbieler, Pompidou merkezine cok yakin.Oyuncak muzesinin diger kisimlari da oyuncak meraklilari icin ilgi cekici.Tas,plastik,karton gibi bircok materyalin kullanildigi tum dunya bebekleri bu muzede.

 

Vintage kiyafetlere hayranlikla baktigimiz ve bugun bile oldukca hos buldugumuz parcalari birbirinden degisik barbielerin ustunde gormek cok guzel.

 

 

 

Sergide Marilyn Monroe ve Audrey Hepburn gibi isimlere de yer verilmis.

 

Cocuklu olanlar icin  muzede cocuklarinizin resim yapip bebeklerle oynayabilecegi bir alan yaratilmis.Sali-Cumartesi gunleri 13-18 arasi acik olan bu muzeye en yakin metro istasyonu

M11 Rambuteau

Sizi hem cocuklugunuza hem de eski zamanlarin moda defilesine goturecek bu sergiyi kacirmayin:)

 

Le Musée de la Poupée

IMPASSE BERTHAUD

quartier Beaubourg

75003 PARIS